İstanbul Deprem ve Çelik Konstrüksiyon Güçlendirme
İstanbul Deprem ve Çelik Konstrüksiyon Güçlendirme projeleri Eras Mega Mühendislik olarak İstanbul ili ve tüm ilçelerinde İstanbul Deprem ve Çelik Konstrüksiyon Güçlendirme alanında hizmet vermeye devam etmektedir.
Güçlendirme Nedir, Güçlendirme Nasıl Yapılır?
Deforme olmuş ve günümüzün doğal afetlerine karşı yeterli gelmeyen betonarme ile çelik yapıların kolonlar, kirişler, rüzgâr bağlantıları, tabliye alanları gibi yapıların ana taşıyıcı kısımlarına kimyasallar ve çelik güçlendirme malzemesiyle sağlamlaştırılmasına denir.
Bina Güçlendirme İle İlgili Bazı Bilgiler
- Her yapının deprem veya çeşitli darbeler karşısında gösterdiği mukavemet ve titreşim hareketi farklıdır.
- Çelik kuvvetlendirme yöntemi, yapının statik durumu analiz edilerek uygulanabilir.
- Bina güçlendirme yöntemleri, yeni bir bina yapılıyor gibi ele alınmalıdır.
- Beton kesitlerindeki eksilme ve beton demirlerinin paslanması binalar için büyük bir risktir.
- Kiriş ve kolon mantolama ve temel kuvvetlendirme en sık başvurulan deprem ve deprem ve güçlendirme işlemleri arasındadır.
Depremde Kolonlar Nasıl Kırılır?
Deprem ve Güçlendirme projeleri olarak yapılacak işlemleri aşağıda sıraladık,
- İlk etapta binanın fizibilite çalışmaları yapılmaktadır.
- Gerekli olan kolon ve kirişlerden karot numuneleri alınmaktadır.
- Karot numuneleri, beton laboratuvarlarında dayanım testine tabi tutulmaktadır.
- Kolon ve kirişlerin röntgen cihazlarla donatıları okunmaktadır.
- Binanın temel sistemini anlamak için numune çukurları açılmaktadır.
- Tüm datalar toplandıktan sonra riskli yapı analiz dosyası düzenlenir.
- Dosyadaki verilere göre güçlendirme projeleri hazırlanır ve uzman ekiplerimiz tarafından uygulama safhasına geçilir.
Bina Çelik Güçlendirme Nasıl Yapılır ve Avantajları Nelerdir?
Deprem ve güçlendirme uygulamaları son zamanlarda giderek artış gösteren deprem, sel, heyelan gibi doğal afetlere ve deforme olmuş eski binaların kolon güçlendirme, kiriş güçlendirme, ara kat güçlendirmelerinde çeşitli çelik malzeme ve yapı kimyasalları yardımıyla sağlamlaştırılır. Bu durum binayı yeniden yapmaktan daha az maliyetlidir.
İstanbul, Ankara, İzmir gibi metropol şehirlerde bir hayli eski bina mevcuttur. Bu binaları yıkmak büyük maliyetler, çevre kirliliği, yıkımda çıkabilecek iş kazaları riski oluşturur. Fakat bina güçlendirmesinde bu sorunlar ortadan tamamen kalkar.
Binanın yıkılıp yeniden yapılması maliyetli, uzun süreli ve iş kazası riski vardır. Bina güçlendirmeleri maliyetsiz, hızlı ve güvenlidir.
Çapı güçlendirmelerinde çeşitlilik ve sayısı betonarme yapılara oranla tartışılamayacak şekilde azdır
Yukarıdaki resimlerde görüldüğü üzere deprem sırasında kolonlar 3 çeşit kırılma yaşamaktadır. Bu kırılmaları engellemek kolonlara çelik malzemelerle sarmal yapılmaktadır. Bina güçlendirmede şu iyi bilinmelidir ki çelik malzeme kalınlıkları yapının şekline, taşıyacak yüke hatta kolon ve kirişlerde çatlaklıklara kadar hesaplama yapılarak bulunmaktadır. Yüksek katlı binalarda kolon ve kirişler analiz yapılarak malzeme kalınlıkları seçilmektedir.
Çelik güçlendirme yapıldıktan sonra herhangi bir görüntü kaybı veya alan kaybı yaşanmamaktadır. Güçlendirme yapıldıktan sonra kolon ve kirişler aynı eski hali gibi görünmektedir Çelik güçlendirmenin aşamaları şu şekilde olmaktadır.
Korozyon
Türkiye’de şartnamelere uygun olmayan eski tarihli birçok betonarme bina yeterli mühendislik hizmeti görmeden pek vasıflı da olmayan ustalar marifetiyle yapılmıştır. Bu inşaatlarda betonu yapan ve yerine koyanlar genellikle onu tanıyıp sırlarını yeteriyle bilenler olmadığından bu inşaatlarda son derece kalitesiz betonlar kullanılmıştır. Bu tür betonların, özellikle bağıl nemi yüksek olan bölgelerde pas payları da küçükse, donatılarını korozyondan (paslanmaktan) korumaları mümkün değildir. Diğer taraftan betonarme yapı tekniğinin varlığını betonla-donatı arasındaki kenetlenmeye (aderans) borçlu olduğu da hemen herkesçe bilinen bir gerçektir. Oysa kalitesiz betonun donatıyla yeterli derecede kenetlenmesi de mümkün değildir.
Korozyon ise beton-donatı arasındaki kenetlenmeyi daha da zayıflatmakta ya da tamamen yok etmektedir. Böylece beton donatışız (arme) kalmaktadır. Durum böyle olunca bu yapılar gerçek değil sözde betonarme yapılar durumundadır. Bu yapıların yıkılmaları gevrek dolayısıyla haber vermeden çok ani olarak meydana gelmektedir. Böylece mal ve can kayıpları da kaçınılmaz olmaktadır. Bu koşullar altında günün birinde, bilgisizlik ve umursamazlığımız nedenleriyle, büyük bir mateme boğulmamamız için gözlemler ve bilinen bazı göçme ölçütlerine göre, yıkılma tehlikesi yüksek olan binaların, bilimsel çalışmalar yapılarak, bulunup çıkartılması ve bunlardan onarılıp/güçlendirilebileceklerin ve yıkılıp yeniden yapılması gerekenlerin ortaya konulması ve icabının da yapılması gerekmektedir.
Son Yorumlar